Picture
Bu yazı gambitsatranc.com'dan alıntıdır
Garry Kasparov Azerbaycan`ın başkenti Bakü`de 1963 yılında doğdu. Henüz altı yaşındayken, satranç oynamaya başladı ve çocuk dahi olarak yeteneklerini sergilemeye başladı


  Kasparov`daki parıltı ve zeka eski dünya satranç şampiyonu (1948-1957, 1958-1960 ve 1961-1963) Mikhail Botvinnik`in dikkatini çekti. Kasparov yetenekli çocuklara açık olan Botvinnik`in satranç okuluna davet edildi. 

Okulda Kasparov en yetenekli hocalar ve öğrencilerle satranç çalışmalarına devam etti. Bu okulun eski öğrencileri arasında Anatoly Karpov ve Arthur Yusupov `da vardı.

13 yaşındayken Kasparov SSSCB Gençler Birinciliği`ni kazandı, 17 yaşındayken Dünya Gençler Şampiyonu ve Büyükusta oldu. Artık onun satranç taktiklerini düşünme, analiz etme, hesaplama ve çalışma üzerindeki olğanüstü yetenekleri tüm dünya tarafından tanınıyordu.

1984 yılında Moskova`da Anatoly Karpov, ona en tehditkar biçimde meydan okuyan ve ünvanını alacak olan bu genç adamla karşılaştı. Dokuz oyun oynadıktan sonra Karpov 4 oyun kazanmış, Kasparov ise hiç oyun kazanamamıştı. Karpov`un maçı kazanması için 2 galibiyete ihtiyacı vatdı. Fakat arka arkaya 17 berabere geldi. 27. oyunu Karpov kazanabildi. 

Kasparov artık daha dirençliydi ve 32. oyunu kazandı. Ardından 14 berabere daha oldu ve arka arkaya Kasparov 2 oyun kazandı. Maç beş aydır oynanıyordu. Bunun üzerine FIDE maçı iki oyuncunun da itirazları altında iptal etti.

Bir sonraki yıl, Kasparov Karpov`u 13-11 yenerek 22 yaşında en genç dünya şampiyonu oldu 1986 yılında Karpov`la Londra ve Leningrad`da yaptığı rövanş maçını 12.5-11.5 kazandı. 1987 yılında İspanya`da yeni bir maç yaptılar. Diğer maçlardan daha çekişmeli geçen bu maçın skoru 23. oyunun sonunda 12-11 Karpov`un lehineydi. Son oyunda Kasparov`a mutlak bir galibiyet gerekiyordu. O ana kadar 23 oyunda sadece 3 oyun kazanabildiğini dikkate alırsak bu çok zor bir görevdi. 

Ne var ki oyuna beklenmedik şekilde sakin Reti açılışıyla başlayan Kasparov son oyunu kazandı ve skor eşit olmasına rağmen ünvanını korumuş oldu. 1990 yılında yapılan maçta bu sefer Kasparov ünvanını daha rahat bir şekilde korudu. 

Kasparov 1993 yılında ünvanını Nigel Short`a ve 1995 yılında New York`ta "Dünya Ticaret Merkezi"nin en üst katında Viswanathan Anand `a karşı ünvanını korudu.

2000 yılında FIDE`den ayrı olarak "Brain Games"in organizasyonu altında yaptığı maçı Vladimir Kramnik`e karşı kaybetti. Buna rağmen hale tartışmasız bir biçimde dünyadaki en iyi oyuncu olma üstünlüğünü sürdürmektedir. 

Şüphesiz ki Kasparov gibi hırslı bir oyuncu için bu maçı kaybetmek ağır bir darbe olmuştur. Aralarında olacak ikinci bir maçta dünya satranç kamuoyu onun çok daha iyi bir performans göstereceğinden emindir.

 
Picture
Bu yazı gambitsatranc.com'dan alıntıdır
   
1911’de St. Petersburg’da doğan Mıkhaıl Botwınnık, 6. Dünya Satranç Şampiyonu’dur.

  12 yaşında satrancı öğrenen Botwınnık, 14 yaşında Capablanca’yı simültanede yenmiştir. Tarihin en iyi simültanecilerinden biri oldu. Capablanca’yı yenen Botwinnik, usta unvanı almış, 20 yaşında da SSCB Şampiyonu olmuştur. 1939`dan 1947`ye kadar oynadığı 7 turnuvada da birinci olan Botwinnik, 1946’da Alekhine‘in vefatı üzerine 1948’de Den Haag ve Moskova’da düzenlenen Beşler Turnuvası olarak adlandırılan turnuvayı kazanarak Dünya Şampiyonu oldu. Dönemin önde gelen oyuncuları Keres, Reshevsky, Smyslov ve Euwe’nin önünde 14 puanla birinci gelen Botwinnik 1951 yılında Bronstein ile ünvan maçında +5-5=14 skoru ile zor da olsa ünvanjnj korumuştur. 1957 ‘de Smyslov’a yenilip ünvanını kaptıran Botwınnık, rövanş maçında Smyslov’u yenip ünvanı geri almıştır. 1960’ta bu sefer atak oyunun dehalarından Tal’a yenilen Botwınnık, emsali görülmemiş bir azim ve sabırla çalışmalarını arttırmış ve 1 sene sonra Tal’den alarak 1963 yılına kadar Dünya Satranç Şampiyonu ünvanını taşımıştır.

15 yılda 3 kez Dünya Satranç Şampiyonu olan Botwinnik, satrancın dışında müzik ve felsefe ile ilgilenirdi. Elektrik Mühendisi olan Botwinnik aktif oyunculuğu bıraktıktan sonra Moskova’da Botwinnik Satranç Okulu ‘nu kurdu. Ve yetenekli gençlere bildiklerini anlattı. Belyavsky, Razuvayev, Yusupov gibi büyük ustalar ve Dünya Şampiyonları Karpov, Kasparov ve Kramnik bu okuldan yetişmişlerdir.

 
Picture
Bu yazı gambitsatranc.com'dan alıntıdır

Alexander Alekhine 1892 yılında Moskova’da doğdu. Asil ve zengin bir ailenin ikinci çocuğu olan Alexander satranca 7 yaşında başlanmıştır

 

Kendisinden 4 yaş büyük olan ağabeyi Alexei Moskova’nın tanınmış oyuncularındandı. Alexander Alekhine’in satrançta ilerleyişinde ilk zamanlar ona antrenörlük yapan ağabeyinin payı büyüktür. Özellikle yazışmalı satranç oynayan ağabey- kardeş böylece maçları çok uzun süre analiz edip tartışabiliyordu.

Satranç kariyeri boyunca katıldığı 82 turnuvada 62 defa birinci olan Alekhine, Capablanca’ya karşı +6-3=25 skorunu elde ederek 1927 yılında Dünya Satranç Şampiyonu olmuştur. 1935 yılında ünvanı Euwe’ye kaptıran Alekhine 1937 yılında ünvanu Euwe’den geri almış ve 1946 yılında hayata gözlerini yumana kadar taşımıştır.

Teknik pozisyonları seven Alekhine hırsı ve olağanüstü çalışmasıyla başarıya ulaşmıştır. Taraflı tarafsız herkesi oyunlarına hayran bırakan Alekhine’in maçları birçok otorite tarafından sanat eseri kabul edilir. Oyunlarını pek çok kez kombinezonlarla süsleyen Alekhine ‘e “satranç sanatçısı” olarak görülür.


 
Picture
Bu yazı gambitsatranc.com'dan alıntıdır

1901 yılında Amsterdam’da dünyaya gelen Max Euwe satrancı 5 yaşında öğrendi. 18 yaşına kadar Hollanda’da birkaç turnuva oynayan

   Euwe‘nin uluslararası satranç kariyeri 1919 yılında oynadığı Hastings turnuvasıyla başladı. Turnuvayı 4. sırada tamamlayan Euwe 1920 yılında oynamış olduğu 3 turnuva olan Bromley,Amster-dam ve Göteborg2da sırasıyla 2., 4 ve 2-3, olmuştur.

1935 yılında Alekhine ile unvan maçına kadar birçok turnuva oynayan Euwe tüm otoriteleri şaşırtarak Alekhine‘i unvan maçı sonucunda çok az bir farkla yendi. Euwe 1935 yılında kazandığı ünvanı 1937’ye kadar taşımış 1937 yılında ise Alekhine’e +4-10=11 gibi olcukça farklı bir skorla kaybederek ünvanı bırakmıştır.

Birçok turnuva oynamasına rağmen Euwe hiçbir zaman profesyonel olmadı. Amsterdam Üniversitesi’nde matematik öğretmenliği yapmış, matematik, Bilgisayar tekniği, kibernetik ve satranç kitapları yazmıştır. Vaktinin çoğunu matematiğe ve yazarlığa ayıran Euwe, Amsterdam Üniversitesi’nde profösörlük yapmıştır.

 
Picture
Bu yazı gambitsatranc.com'dan alıntıdır

1888’ de Havana’da doğan Jose Roul Capablanca Satranca 4 yaşında başlamıştır.

 

Babasının arkadaşlarıyla oynadığı oyunları izlerken satrancın kurallarını öğrenen Capablanca, 8 yaşında iken Havana satranç kulübünün iyi ouncularından ıglesias’ı vezir avans vererek yenmiş ve Küba’da herkesin ilgisini çekmiştir. 12 yaşında Küba şampiyonu Juan Corzo’yu unvan maçında +4-2=6 skoruyla yenen Capablanca Küba şampiyonu olmuş-tur. İlk büyük uluslararası turnuvası olan San Sabestian 1911 onun en büyük başarılarından biri olmuştur. Birinci olduğu bu turnuvadan sonra 1914 St.Petersburg ve 1919 Hastings turnuvalarında almış olduğu ikincilik Ve birincilikler Dünya Şampiyonu Lasker’in karşısına çıkma fırsatını sundu. Lasker’e karşı +4-0=14 skoruyla şampiyonluk maçını kazanan Capablanca 1921’de aldığı ünvanını 1927 yılına kadar taşımıştır.

Sağlam oyun stili, pozisyonel anlayışı ve yetkin oyun sonu tekniği ile yenilmez olan Capablanca’nın diğer şampiyonların aksine çok çalışkan değildi.Capablanca doğuştan gelen yeteneği ve pozisyonel hissi sayesinde maçlarını kazanıyordu. Satranç dünyasının harika çocuklarından biri olarak anılan Capablanca’nın doğum günü olan 19 Kasım Küba’da halen “Capablanca günü” olarak kutlanır.
                                                                                                                                    

 


Picture
Bu yazı gambitsatranc.com'dan alıntıdır

1868 yılında Berlin’de doğan Emanuel Lasker satrancı 10 yaşında iken ağabeyi Berthold Lasker’den öğrendi.


 

Birçok satranççı gibi matematiğe ilgisi olan Lasker, Berlin üniversitesi matematik bölümü’ne girdi. Öğrenciliği sırasında katılmış olduğu Breslau turnuvasında “usta” unvanını alan oyuncu 5 senelik sistemetik bir çalışma ardından 1894 yılında Dünya Şampiyonu Steinitz’in karşısına çıktı. 25 yaşındaki Lasker, 58 yaşındaki şampiyon rakibini +10-5=4 skoruyla yendi ve Dünya Şampiyonu unvanını ele geçirdi. Ama ne yazık ki satranç otoriteleri Lasker’in maçları kazanmadığını, Steinitz’in kaybettiğini söylüyorlardı. Lasker’in kendini kabul ettirmesi kolay olmayacaktı. Ama Lasker dönemin en iyi oyuncusuydu. 1895’ten 1900 yılına kadar yapılan Hastings, St.Petersburg, Nuremberg, Londra ve Paris turnuvalarının hepsinde 1. oldu. 1896-1897’de Moskova’da tekrar Steinitz ile karşılaşan Lasker rakibini +10-2=5 skoruyla yendi. Lasker artık dünyanın kendisine saygı duyduğu bir şampiyondu. Steinitz Lasker’e yenildikten sonra “neden ben gereken düzeyde oynayamıyorum? Çünkü Lasker hayatımda gördüğüm en büyük oyuncu “ demiştir. Önceki dünya şampiyonunun izinden giden Lasker, Steinitz ‘in mantıklı, konuma göre oyun ilmini benimsemiş ve Steinitz’in fikirlerini desteklemiş ve geliştirmiştir.

1894-1921 yılları arasında tam 27 yıl Dünya Şampiyonu unvanını taşıyan Lasker, çok yönlü oluşu ile takdir edilesi bir kişiliktir. Matemetik alanında doktora yapan, felsefe, briç, tiyatro ve tabii ki de satranç, kitapları yazan Lasker’in eserleri günümüzde hala okunmakta ve ilgi görmektedir.

 
Picture
Bu yazı gambitsatranc.com'dan alıntıdır
1836 ‘ da Prag’ da doğan Steinitz Üniversite eğitimi için Viyana’ya gelir. Genç adam matematik ile ilgilenmekte ve bu konuda kendini geliştirmek için de Viyana’daki teknik üniversiteye gitmek istemektedir.

 
Orta direk bir ailenin çocuğu olan Steinitz pahalı bir şehir olan Viyana’da maddi zorluklarla satranç sayesin
De savaştı. Viyana’nın ünlü kafelerinde satranç maçları yapıp harçlığını çıkaran geleceğin dünya şampiyonu
Avusturya’da yapılan ve dönemin güçlü oyuncularının davet edildiği 2 turnuvada sırasıyla 3. ve 1. oldu. 30
Maç kazanıp sadece 1 yenilgi aldı. 1862 Londra turnuvası’na davet edilen Steinitz ilk uluslar arası turnuvası olmasına rağmen oynadığı oyun ve aldığı sonuçlarla dünyaca bilinen bir oyuncu oldu. 1866’da Andersen’i
+8-6=0 skoruyla yenen Steinitz dünyanın en iyi oyuncusu olarak kabul ediliyordu. Ama dünya şampiyonu unvanını resmen 1866 yılında Zukertort’u +10-5=4 skoruyla yendikten sonra aldı.

Steinitz’ten önceki güçlü oyuncular “romantik ekol” diye tabir edilen, kombinezonlu, bol fedalı, savunmayı
Önemsemeyen ve pozisyonel anlayıştan uzak bir stilde oynuyorlardı. Steinitz ise savunmanın önemini vurgu
Lamış ve pozisyona göre oynamanın gerekliliğini benimsemiştir. Oyunlarını çoğu zaman mükemmel kombi
Nezonlarla süsleyen şampiyon, birçok maçınıda olağan üstü defansı ve kuvvetli pozisyonel anlayışı sayesinde
Kazanmıştır. Disiplinli çalışan Steinitz’in en önemli özellikleri iyi bir arşivci ve analizci olmasıydı. Öyle ki,
Sadece kendi maçlarını değil, rakiplerinin ve eski kuvvetli oyuncuların maçlarınıda toplar ve olabildiğine derin
İncelerdi. 1866’dan itibaren satranca damgasını vuran Steinitz 1866-1894 yılları arasında Dünya Satranç Şampi
Yonu unvanını taşımıştır.